GENÇER TATAR – KUZEY HABER AJANSI
Tiran, Osmanlı Devleti hakimiyetinde geçen uzun yılların ardından İtalyanların, Nazi Almanya’sının ve Enver Hoca yönetimindeki Arnavutluk’un başkenti oldu. 1920 yılında Arnavutluk'un başkenti olan şehir yaklaşık 50 yılını savaşlarla geçirdi.
Osmanlı’dan kalma birçok tarihi eser savaşlarda ve Enver Hoca yönetimindeki diktatöryel rejim döneminde yıkıldı. Eski şehir meydanından geriye ise sadece Ethem Bey Camii ve Saat Kulesi kaldı. Sokaklar, semtler ve meydanlara yeni liderlerin adları verildi, heykelleri dikildi.
Tiran'ın İskender Bey meydanından sonraki en büyük meydanın kuruluş hikayesi de 1920’lere dayanıyor. İlk başlarda Benito Mussolini adını taşıyan bu meydan daha sonraları Kral Ahmet Zogu adını aldı. 1945 yılında iktidarın el değiştirmesi ve komünist Parti'nin başa gelmesinden hemen sonra, Tiran komitesi meydana Sovyet lider Joseph Stalin’in adını verdi.
MEYDANIN ADI YENİDEN DEĞİŞTİ
Arnavutluk’ta demokrasiye geçiş yılı olarak kabul edilen 1991 yılından sonra meydanın adı tekrar değişti ve Kral 1. Zogu olarak bugüne dek geldi. Kral Ahmet Zogu Meydanı'nı İskender Bey Meydanı ile bağlayan bulvar da Zogu Bulvarı olarak adlandırıldı. Bulvar üzerindeki en eski yapılardan olan bakanlık binası 1950’lerde inşa edildi. Tiran Üniversitesi Tıp Fakültesi binası da 1945-1950 yılları arasında burada yapıldı.
Tiran’ın yakın tarihine şahitlik eden semtlerden biri de Enver Hoca’nın da yaşadığı Bloku. Semt ismini Doğu Bloku ülkelerine atfen 1950’li yıllarda aldı. Eskiden komünist üst düzey siyasilerin yaşağı bu semt, bugün de Arnavut sosyetesinin sık sık ziyaret ettiği, alışveriş merkezleri ve mağazaların yoğunlukta olduğu bir yer.
İktidarı boyunca Enver Hoca da Bloku da bulunan evinde yaşamıştı. Burası halen geniş bir bahçe ve Sovyet mimarisi ile Bloku’nun en dikkat çeken yapılarından. Bloku’da dikkat çeken bir diğer eserse İngiliz lider Winston Churchill’in heykeli. 1995 yılında dikilen, bu heykel hemen karşısındaki bulvara da adını veriyor.
ARNAVUTLUK'UN SİMGESİ ÇİFT BAŞLI KARTAL
Çift başlı kartal, pek çok farklı kültür tarafından benimsenen tarihsel bir figür. Arnavutluk, Karadağ ve Sırbistan devletlerinin resmi bayrağında ve çeşitli kuruluşların armalarında yer alan çift başlı kartal simgesi, Arnavutluk için ayrı bir öneme sahip.
Ülkede çift başlı kartalın tarihi 1405 - 1468 yılları arasında yaşamış, ünlü Arnavut halk kahramanı ve büyük komutan iskender bey'e dayanıyor. Kartalın kanatlarındaki ve kuyruğundaki tüylerin sayısı, İskender Bey'in ülkeyi yönettiği yıl sayısı kadar olmasıyla da ayrı bir özellik taşıyor.
Osmanlı dönemi sonrası Arnavutluk'ta kırmızı zemin üzerine çift başlı kartal fıgürlü bayrak yaygın olarak kullanıldı. Ancak, Arnavut bayrağındaki kartal şekli ve yan unsurları yıllara göre değişim gösterdi.
İlk olarak Arnavutluk Krallığı Bayrağı’nda çift başlı kartal figürünün üzerine, tarihte ilk olarak İskender Bey’i sembolize eden miğfer fıgürü kullanıldı. İtalyan işgalinin ardından bu bayrak İtalyan fıgürlerı ile bezendi.
1945'den 1991'yılına kadar olan Enver Hoca dönemi boyunca ise Arnavutluk’ta farklı iki bayrak kullanıldı. Ayrıca sosyalist Yugoslavya döneminde, ülkede yaşayan Arnavutlar'ın sembolü farklı figürler eklenen bayrak oldu.
1991'den sonra Kosova’da ilan edilen ve Arnavutluk dışında hiçbir ülke tarafından tanınmayan bağımsızlık bayrağında da kartal figürü mevcut. Arnavutluk’un sorunlar yaşadığı ve Yunanistan’a bağlı olan Çameria bölgesınde de gayrı resmi olarak bu bayrak kullanılıyor.
Bugün Arnavutluk’un resmi bayrağında çift başlı kartal figürü dışında bir sembol yok. Başkent Tiran’ın girişindeki dev büyüklükteki çift başlı kartal heykeli buranın bütün Arnavutların başkenti olduğunu simgeliyor.
Arnavutluk dağlarla çevrili doğu kısmı nedeniyle, bir çok türde kartala ev sahipliği yapıyor. Ülkenin üzerinde bulunduğu coğrafya tarih boyunca kartalların eğitip ve yetiştirildiği yer olarak da biliniyor. Arnavutluk, kartallar ülkesi olarak da anılıyor.