DERYA ÖZCAN – KUZEY HABER AJANSI
Binlerce yıldır sofraların vazgeçilmezi, doğanın sunduğu en kıymetli armağanlardan biri. Ancak Yunanistan için sadece bir sofra lezzeti olmanın ötesinde, Yunan kültürünün en temel öğelerinden. Mutfakların baş tacı, sağlıklı ve uzun yaşamın sırrı zeytin antik yunandan beri bu coğrafyada önemli bir yere sahip.
Mitolojiye göre, zeytini Yunanistan’a Tanrıça Atina getirdi ve nasıl yetiştirileceğini öğretti. Atina'nın ilk Kralı Kekropas'ın şehrin koruyucusunun kimin olacağına karar vermesi gerekiyordu. Deniz Tanrısı Posidonas ve Bilgelik Tanrıçası Atina aday oldular. Kekropas, ikisinden de birer hediye istedi ve kimin hediyesini beğenirse şehri onun koruyuculuğuna bırakacağını söyledi.
Kekropas, Posidonas’ın mızrağını yere vurarak ortaya çıkardığı dereyi değil Atina’nın hediye ettiği küçük zeytin dalını kabul etti. Böylece zeytin şehrin ve Yunan kültürünün simgesi haline geldi. Yapılan spor müsabakalarında kazananlara zeytin dalı hediye edildi, Antik Yunan paralarının üzerine zeytin dalından taç sembolü koyuldu.
Zeytin eski çağlardan bu yana, bu coğrafyada önemli bir ekonomik faktör de olmayı sürdürdü. Antik dönemden bu yana zeytin ve zeytin yağı ticareti Yunan halkının kalkınmasında büyük önem taşıdı. Öyle ki antik dönemdeki savaşlarda düşmanın karşı tarafa zarar vermek için zeytin ağaçlarını yok ettiği anlatılıyor.
ZEYTİN ŞARKILARDA DA VAR
Yunan kültüründe büyük bir öneme sahip olan zeytin, Homeros’tan günümüze kadar bir çok şair ve yazarın da eserlerine konu oldu. İlyada ve Odiseas destanlarında da sıkça rastlanan zeytin bugün geleneksel halk şarkılarında ve modern Yunan edebiyatında önemli bir yere sahip.
Kimi zeytin ağaçları birkaç asıra tanıklık edip, nesilden nesile var olmanın gururunu taşıyor. İlkbaharda çiçek açan zeytin ağaçlarının meyveleri son baharda, genellikle Kasım ayı ve sonrasında toplanıyor. Tırmık, çubukla dalları sallama gibi birçok yöntem zeytin hasatı için kullanılabiliyor.
Ancak bu yöntemler zeytinleri ezebileceği için sadece zeytinyağı amacıyla toplanan zeytinlerde bu yöntemlere başvuruluyor. Sofralarımızı süsleyen kahvaltılık zeytinlerin hasatı ise tek tek elle toplanıyor. Dalından koparıldığında yenemeyecek kadar acı olan zeytinler ancak tuz veya sirkede bekletildikten sonra sofralardaki yerini alabiliyor.
Zeytinyağı yapılacak zeytinler ise fabrikalarda uzun bir işlemden geçiyor. Önce değirmende ezilerek posası çıkarılıyor sonra zeytinin suyu ile yağı ayrılıyor. Sofralara damla damla lezzet katan zeytinyağı aylar süren bir uğraşı ve alınterini yansıtıyor.
Bugün Atina'ya gelen ziyaretçiler de zeytin desenli hediyelik eşyaları ya da sağlam zeytin ağacından yapılmış tahta ev gereçlerini tercih ediyor. Zeytin, binlerce yıldır meyvesi, yağı ve hatta dalları ve gövdesi ile günlük hayatın her evresinde baskın bir aktör olmaya devam ediyor.