Eski AB Bakanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, milyonların katıldığı "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nin Türkiye tarihinde güzel anılabilecek çok az olaydan biri olduğunu belirterek, "Tahmin ediyorum ki bir de milat sayılır. Bundan sonrasının da işaretlerini taşıdığını düşünüyorum. Övündük ülkemizle ve halkımızla. Böyle bir tepkiyi ortaya koyabilmiş olması, huzurla barış içinde bunu tamamlamış olması gerçekten çok hayranlık uyandırıcı bir durumdu." dedi.
Akademisyenler, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle dün Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ni değerlendirdi.
Dedeoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mitingi Türkiye'de ilk olması açısından çok önemli gördüğünü söyledi.
Tüm siyasi partilerin Cumhurbaşkanlığının liderliğinde bir araya gelmiş olmasını son derece önemli bulduğunu vurgulayan Dedeoğlu, şöyle devam etti:
"Hem demokrasi hem de bu uğurda canının kaybeden, şehit düşen insanları anmak için yapıldı. Bu her ikisine de olan desteğin milyonlara ulaştığını gösteren bir mitingdi. Herhalde Türkiye tarihinde bundan daha güzel anılabilecek çok az olay vardır. Tahmin ediyorum ki bir de milat sayılır. Bundan sonrasının da işaretlerini taşıdığını düşünüyorum. Böyle bir ülkede yaşamanın, vatandaşı olmanın gururunu yaşadık. Övündük ülkemizle ve halkımızla. Böyle bir tepkiyi ortaya koyabilmiş olması, huzurla barış içinde bunu tamamlamış olması gerçekten çok hayranlık uyandırıcı bir durumdu."
Dedeoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da mitinge katılarak konuşma yapmasına ilişkin, normalde demokrasi mitinglerinde askerin bulunmasının çok doğal karşılanmadığını ifade ederek, "Çok olağanüstü bir dönemi geride bıraktık. Bu Türk Silahlı Kuvvetleri meselesi değil. Darbeyi Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapmadığının teyidini halka göstermek açısından önemliydi. Çok da hoş bir konuşma yaptı. Bence iyi oldu." diye konuştu.
- "FETÖ ve PKK başarısız odu"
Konya Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı da dünkü mitingin, uzun süreden beri Türkiye'de bir kutuplaşma ve ayrışmanın bulunduğu, milletin birbirine karşı bir husumet içerisine sokulduğu yönündeki propagandanın doğru olmadığını gösterdiğini söyledi.
Bağlı, "Gerçekten insanlar siyasi tercihlerini açık bir şekilde deklare edebilirler, kimliklerini izhar edebilirler ama bir millet olmanın gereği olan durumlarda çok açık ve net bir şekilde birlikte hareket edebildiklerini gösterdiler. Bu çok önemli. Türkiye'nin sosyolojini aslında uzun bir süreden beri tahrip etmeye çalışan hem PKK'nın hem FETÖ'nün başarısız olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
Her iki terör örgütünün uzun süreden beri güvenlik güçlerine yönelik operasyonlardan ziyade toplumsal sağduyuya ve birliktelik ruhuna operasyon gerçekleştirdiklerini aktaran Bağlı, her iki örgütün belki de 40 yıla yakındır toplumun sahip olduğu sağduyu, Anadolu feraseti ve birliktelik ruhunu ortadan kaldırmak için çok özel operasyonlar yürüttüklerini anlattı.
Dün gerçekleştirilen mitingin terör örgütlerinin başarısızlığını ortaya koyduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bağlı, şöyle konuştu:
"Dünkü fotoğraf karesi bize bu iki terör örgütünün topluma yönelik yürütmüş oldukları operasyonlarda veya bir toplum mühendisliğinde hiçbir şey başaramadıklarını gösteriyor. Gerçekten bütün kesimlerin söz konusu memleket, demokrasi ve kendi iradeleri olunca nasıl büyük bir birliktelikle bir araya geldiklerini gösteriyor. Bu kareyi gören FETÖ ve PKK kudurmuştur şimdi. Çünkü 40 yıldır ikisi aslında bu toplumun, farklılıkların bir araya gelmesini engelleyecek veya fay hatlarını hareketlendirecek özel eylemler yapıyorlardı. Bu kare bunların bir arpa boyu yol alamadıklarını gösteren bir kareydi."
- "Parti kimliklerini bıraktılar"
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan da birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği mitinge CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Bakanı Devlet Bahçeli'nin de katılmasını memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.
Turan, "HDP'nin de orada olması daha belki bunu perçinleyecek bir görünüm olurdu. Böyle mitinglerin cumhuriyetin nitelikleriyle daha uyumlu olması beklenir. İşin önemli tarafı parti kimlikleri olan kimseler de parti sloganlarını bir yana bırakarak, vatandaşların yönetimi sahiplenmeleri şeklinde bir faaliyete katılmış oldular." diye konuştu.
Gönüllü katılımla partilerin harekete geçirdiği kitlesel katılımın bu mitingde birleştiğini ifade eden Turan, "İnşallah bu dostluk havası geleceğe doğru iş birliğini, farklılaşmalarının tabi ve karşılıklı saygı içerisinde ifade edilmesini kolaylaştırır, son dönemlerde yaşadığımız kutuplaşmış siyaseti de sona erdirir." değerlendirmesini yaptı.
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, dün gerçekleştirilen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne ilişkin, "Cumhurbaşkanı çok önemli bir şey yaptı, bunu görmek lazım. Kutuplaşmayı ortadan kaldıracak bir ortamı sağladı. Türkiye'nin arzu ettiği birlikteliği en azından dün bütün dünya gördü." dedi.
Prof. Dr. Bağcı, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nin, Türk demokrasi tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Mitingle bütün kesimlerin, hem İstanbul'da hem de Türkiye'nin her yerinde, 81 ilde bir araya gelmesinin ülkenin demokrasiye olan istemini, arzusunu gösterdiğini belirten Bağcı, "Orta Avrupa ve Avrupa'da devrimler gördük. Ama demokrasinin halk tarafından bu kadar savunulduğu başka bir şey görmedik. Bu Boris Yeltsin'in tank üzerine çıkmasının başka bir boyutu." diye konuştu.
- "Türkiye'nin birlikteliğini bütün dünya gördü"
Bağcı, halkın demokrasi yolunda yaşamını kaybetmesini, Avrupa'nın anlamak istememesini yanlış bulduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı çok önemli bir şey yaptı, bunu görmek lazım. Bu kutuplaşmayı ortadan kaldıracak bir ortamı sağladı. Türkiye'nin arzu ettiği birlikteliği en azından dün bütün dünya gördü. Bu iyi bir gelişme. Türk halkının demokrasiyle olan ilişkisini ve askeri darbelere karşı olan tutumunu, 21. yüzyılın ilk çeyreğinin en büyük olayı olarak görüyorum. Bundan daha büyük bir olay yok."
Bu noktadan sonra, Türkiye'nin bu konumunu iyi yönetmesini gerektiğini, çok güzel bir işin yapıldığının anlatılmasının önemli olduğunu ifade eden Bağcı, bu konuda akademisyenlere de büyük görev düştüğünü kaydetti.
Bağcı, böyle bir halkın üyesi olmaktan dolayı gurur duyduğunu söyleyen Bağcı, 15 Temmuz gecesi Ankara'da bombalar atılırken canlı yayında televizyonlara görüş verdiğini aktardı.
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, "Saraya atılan bombanın etkisiyle oturduğum koltuktan havaya fırladım. Evim çok yakındı. Yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta. Canlı yayında dedim ki 'bomba atıldı.' İnsanlar dışarıda. O geceyi yaşamış birisi olarak özellikle demokrasinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu gördüm." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasi parti liderlerinin dün demokrasiden taviz verilmeyeceğini söylediğine işaret eden Bağcı, "Demokrasi nöbetlerini şeriat nöbetlerine tercih ediyorum. Türkiye'de herkes şeriatın geleceğini düşünüyordu. Hayır. Demokrasi nöbeti, adı üzerinde. Herkesi toparlayan bir araya getiren bir yaklaşım tarzıdır ve iyidir." dedi.
- "Kırmızı beyaz bayrakların yarattığı o gelincik tarlası görünümü harika bir şeydi"
Türkiye'nin, demokrasi yolunda çok bedel ödemesine rağmen İslam dünyasının tartışmasız en iyi noktaya gelen ülke konumunda olduğuna dikkati çeken Bağcı, şöyle devam etti:
"Bundan sonra hiç kimse demokratik haklar, yazma, çizme, basın gibi konularda Türkiye'den olumsuz bir şey beklemesin. Türkiye çok kritik sulardan geçiyor uluslararası alanda. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde demokrasi eleştirileri vardı. Bunun azalacağını düşünüyorum. AB ile ilişkilerimiz batı karşıtlığı üzerinden değil, batı karşıtı olmayan değerlerin kabul edilmesiyle güç kazanacaktır.
Avrupa şu anda kendi yarattığı değerlerin çatışmasını yaşıyor, biz dışarıdan girenler ise Avrupa'nın uzun zamandır savunmadığı değerleri savunur konuma geldik. Bu iyi bir şeydir. Ben iyimserim.
Dünkü resim... 5 milyon insanı bir araya getirmek kolay değildir. Bana bunu kimse anlatamaz. Bu Türk insanın kendi iradesiyle yaptığı bir şey. Baş örtülüsü de başı açık da çıkmış gidiyor. Darbe gecesi kamyon kullanan kadın var. Demokrasiyi savunan türbanlı bir kadın. Bizim sorunumuz bunları anlatamamak."
Bağcı, darba girişimine karşı "sokağa çıkma" düşüncesinin bile olağanüstü olduğunu vurgulayarak, "Dünkü olayın çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Kırmızı beyaz bayrakların yarattığı o gelincik tarlası görünümü harika bir şeydi."dedi.