"Ege Ekonomik Forum" İzmir'de başladı

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı, NTV ve Özgencil Grup iş birliğiyle ikincisi düzenlenen Ege Ekonomik Forum'u, İzmir'deki bir otelde başladı.

Forumun açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Yıldırım, EgeEkonomik Forumu'nun ilk toplantısına başbakan olarak katıldığını, orada yaptığı konuşmada 2017 sonundan itibaren küresel ekonomide toparlanma olacağını söylediğini, 2018'de tatmin edici bir seviye olmasa da küresel ekonomide bir toparlanmanın söz konusu olduğunu, bu yıl sonu itibarıyla küresel ticaretin 20 trilyon dolara yaklaşmasının öngörüldüğünü belirtti.

Forumun konu başlığının "Küresel Gelişmeler Işığında Bölgesel Değerlendirmeler" olarak belirlendiğini ancak küresel gelişmelerin mutluluk verici noktada olmadığını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Özellikle ABD'de yapılan seçimlerden sonra dünyanın ayarı bozuldu. Bilhassa korumacılık, günübirlik alınan keyfi kararlar, zaten küresel iş dengesi çoktan beri bozulmuştu, dünyada her gün yeni krizlerin ve yeni öngörülemez bir sürecin başlamasını da hızlandırmaya başladı. ABD'nin bölgemize yönelik, doğu komşumuza İran'a yönelik yaptırım kararı, Rusya'ya ve bu bölgeye ekonomiyi, döviz kurunu, doları kullanarak uyguladığı doğrudan ve dolaylı baskılar ve yaptırımlar bölgesel gelişmeleri olumsuz yönde etkilemektedir."

"Çok fazla bedel ödüyoruz"

Ege Ekonomik Forumu'nda iş dünyası olarak istiklalin şehrinde istikbale dair fikirleri tartışacaklarını, Ege'deki 10 ilin ekonomiye ne gibi katkılar sağlayacağını değerlendireceklerini aktaran Yıldırım, dünyanın hızla değiştiğini, Türkiye için bölgesel sorunların yeni tehditler oluşturduğuna dikkati çekti.

Bugün 265 milyon insanın kendi vatanında yaşamadığını, göçebe durumda olduğunu, 70 milyon insanın sığınmacı olduğunu ve bu olayların yoğunlaştığı bölgenin de Türkiye'nin etrafında olduğunu ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin etrafında özellikle güney sınırlarında müthiş bir kaos, terör, otorite boşluğu, kan, gözyaşı... Türkiye'nin yanı başındaki olaylardan etkilenmemesi söz konusu değil. Çok fazla bedel ödüyoruz, 8 yıldır bu bedeli ödüyoruz ama her şeye rağmen değerlerimiz, tarihimiz, kültürümüz, ecdadımızdan bize kalan mirasın gereği biz bize yakışanı yapıyoruz ve darda zorda kalan insanlara 'ne haliniz varsa görün' demiyoruz. Onlara kucak açıyoruz ekmeğimizi, evimizi paylaşıyoruz, hayata tutunmalarına yardımcı oluyoruz. Bunu tamamen emperyal emelleri olan ülkeler anlamakta zorlanıyorlar. Çünkü onlar her şeyi dolar olarak görüyorlar. Ama insanın olmadığı yerde hayat da olmaz. İnsanı yaşat ki dünya yaşasın fikri bizim medeniyetimizin fikridir.  O yüzden de bugün içinde bulunduğumuz şartları eğer veri olarak alırsak gelecek planlarımızı yapmakta yanılırız, bunlar geçici olaylardır. Mutlaka bu bölgelerde sorunlar çözülecek ve asıl ondan sonra bölgede ekonomik canlanma, yeniden inşa ve imar çalışmaları başlayacak. Bugüne hazır olmamız lazım.

Dünyada gelişmiş ülkelerde daralma devam ederken onlar elde ettikleri zenginliği kaybetme endişesi yaşarken bizim içinde bulunduğumuz bölge ve doğuya doğru ışık daha da parlak şekilde yükselmeye devam ediyor. Dünyanın zenginlik merkezi 70'li yıllarda Amerika'ydı, 80'li yıllarda Avrupa'ydı, şimdi artık bizim bölgemize doğru geldi ve doğuya doğru gidiyor. Bu bir süreç. Geçmiş asırlarda zenginlik doğudan batıya hicret etti ve şimdi tekrar geri dönüyor. Giderken de gelirken de geçtiği yer Anadolu toprakları. Hem coğrafya olarak Avrupa ile Asya arasındayız hem de stratejik olarak kilit öneme sahip ülkeyiz."

Kaynak: www.sondevir.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.