Türkiye'deki bağlantılı cihazların yüzde 40'ı ele geçirilmiş

Bilgi Güvenliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, Türkiye'nin siber güvenlik alanında saldıran ve saldırıya uğrayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını belirtti.

Bilgi Güvenliği Derneği tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı, ODTÜ'de başladı.

Atalay, artık gündelik hayatta kullanılan cihazların internete bağlı hale geldiğini, birbiriyle iletişim halindeki cihaz sayısının da her geçen gün arttığını söyledi. Atalay, 2020'ye kadar 50 milyarı bulan bir iletişim ağı oluşmasının öngörüldüğünü ifade etti.

Nesnelerin internetinin, sağladığı kolaylıkların yanı sıra gündelik hayat ve ülke savunması açısından siber tehditleri de gündeme getirdiğini vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:

"Türkiye, siber güvenlik alanında saldıran ve saldırıya uğrayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Saldırıya uğramayı anlıyoruz fakat saldıran ülkeler arasında olmak anlaşılamayabiliyor.

Türkiye'deki bağlantılı cihazların yüzde 40'ın üzerindeki kısmı daha önce nüfuz edilip ele geçirilmiş durumda. Böylece dışarıdan kontrol edilebiliyorlar. Verilen bir talimatla bu bilgisayarlar bir yere saldırıda kullanılabiliyor.

Türkiye siber güvenlik açısından hassas konumda. Bireyler ve devlet olarak duyarlı olmamız gerekiyor. En önemli unsur da insan kaynağı. Dünyada 1-1,5 milyon, Türkiye'de 15 bin siber güvenlik uzmanı açığı var. Bu açığı kapatmak üzere en önemli görev üniversitelere düşüyor.

Bunun yanında siber güvenlikte milli çözümlerimiz olmazsa güvende olmamız mümkün değil. Parasını verip aldığınız, sizi korumasını beklediğiniz bir ürünün kendisi sizin için zafiyet kaynağı olabilir."

- "Ümit verici gelişmeler yaşanıyor"

ASELSAN Genel Müdürü Faik Eken de milli olarak geliştirilmesi gereken çözümlerin başında bilgi güvenliği ve kriptoloji alanındaki ürünlerin geldiğini söyledi.

Bu alandaki uzman ve mühendis açığının önemli bir sorun olduğuna işaret eden Eken, "Buna karşın savunma sanayisindeki diğer konularda nasıl sabırla ilerlediysek bu alanda da aynı şekilde hareket etmeliyiz. Bu konuda ümit verici gelişmeler yaşanıyor. Birlikte iş birliği ve güç birliği yaparak milli çözümler geliştirmemiz gerekiyor." dedi.

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök ve Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan da konuşmalarında, üniversitelerinin siber güvenlik alanında yürüttüğü çalışmalara ilişkin bilgiler verdi.

Saldırılar yaklaşık 2,5 kat arttı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Faruk Sayan, "15 Temmuz öncesine göre siber saldırılar yaklaşık 2,5 kat arttı. Başta DDoS olmak üzere bilgi çalmaya yönelik birçok saldırı bertaraf edildi." dedi.

Sayan, Bilgi Güvenliği Derneği tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı'nda "15 Temmuz Sonrası Ulusal Güvenlik Açısından Siber Güvenlik" konulu panelde yaptığı konuşmada, diğer alanlarda olduğu siber güvenlik alanında da birlikte hareket edilmesiyle 15 Temmuz darbe girişiminin kırıldığını söyledi.

15 Temmuz gecesi birçok altyapı sisteminin bulunduğu yerlerde önemli hasarlar meydana geldiğini ifade eden Sayan, hiçbir saldırının ortaya konulan direnci kıramadığını dile getirdi. Sayan, şöyle konuştu:

"15 Temmuz'da fiziksel bir saldırı gördük, ama hemen akabinde siber saldırı, Türkiye'nin kilitlenmesi gibi çağrılar yapıldı. Takip eden haftalarda siber saldırılarda önemli miktarda artış yaşandı. 15 Temmuz öncesine göre, siber saldırılar yaklaşık 2,5 kat arttı. Bunlara karşı 7/24 esasına göre çalışan ekipler, tüm kurum, kuruluşlar dayanışma içinde başta DDoS olmak üzere bilgi çalmaya yönelik birçok saldırı bertaraf edildi."

Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi aracılığıyla bu alandaki koordinasyonu gerçekleştirdiklerine işaret eden Sayan, yapılan son düzenlemeyle koordinasyonun yanı sıra örneğin açığı bulunan bir site hakkında gerekli tedbirlerin alınmaması halinde yaptırım uygulama yetkisine kavuştuklarını kaydetti.

Sayan, siber güvenlik alanındaki en önemli faktörün insan kaynağı olduğunu vurgulayarak, bu alana ilgi duyan gençlerin sektöre katılmasının önemli bir potansiyelin hayata geçirilmesine olanak sağlayacağını ifade etti.

Türkiye'nin uğradığı saldırılar sonrasında bu alandaki kapasitenin ciddi oranda artırıldığını belirten Sayan, mevcut yapının daha da ileriye götürülmesi konusunda sektörle, üniversitelerle iş birliği yaptıklarını, bu iş birliklerinin artırılması gerektiğini dile getirdi.

Siber tehditlerin ülkelerle de sınırlı olmadığına işaret eden Sayan, bu nedenle uluslararası alanda da yeni iş birliği olanakları yaratmak için çaba gösterdiklerini anlattı. Sayan, "Yazılımdan donanıma kullandığımız ürünlerin yerli ve milli olması lazım. Yerli, milli olmadığı sürece sistemde bir açık bırakıldığında olay bitiyor. Bu nedenle siber tehditleri tüm yönleriyle ele alıp, kamu ve düzenleyici kuruluşlar olarak tehditleri doğru şekilde değerlendirip, buna göre hareket ediyor olmamız lazım." dedi.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.