MUSAB ERYİĞİT – KUZEY HABER AJANSI
Trablus'un arka sokaklarında küçük bir dükkan. İlk bakışta dikkat çekmeyen, hatta neredeyse önünden geçerken bile fark edilmeyen bu dükkan yıllara tanıklık ediyor. Dükkanın sahibi Ümran Usta; ailesinden yadigar kalan geleneksel Arap sandalyelerini bugün bu dükkanda imal etmeye devam ediyor.
Geleneksel olanın diri tutulmaya çalışıldığı bir şehir olarak dikkat çeken Trablus'taki 150 yıllık bu dükkanda Ümran Usta mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Arap sandalyesi olarak meşhur olan sandalyelerle Trablus’un hemen her evinde karşılaşmak mümkün. Zamanın ilerlemesi ve teknolojinin gelişmesi Ümran Usta’yı etkilemiyor. O zamana inat ahşaba elleriyle şekil veriyor ve yaşatıyor.
Mesleğini ve hayat mücadelesini şu sözlerle ifade ediyor Ümran Usta: “Bu sandalyeleri buradan Ortadoğu'ya ihraç eden tek yer bu dükkan. Ortadoğu'nun her köşesine bu sandalyeleri gönderirdik. İşler o zaman çok iyiydi. Ancak zamanla yavaşladı. Plastik sandalyeler Arap sandalyesi dediğimiz bu ürünlerin yerini aldı. Arkamızda devlet desteği de olmayınca da sokaklardan yavaş yavaş silinmeye başladı.”
AHŞAP PLASTİĞE YENİLMİŞ
El işlemeciliğinin güzel bir örneği olan bu ürünlerin yerini modern aletlerin almasıyla Ümran Usta da eski müşterilerini kaybetmiş. Devletten de beklenen destek gelmeyince şehirde Arap sandalyesi yapan diğer dükkanlar kapanmış. Ancak Ümran Usta ailesinden miras kalan bu dükkanı ayakta tutmaya kararlı. Ümran Usta dükkanın hayatındaki yeri ve Arap sandalyesinin önemini şu sözlerle ifade ediyor:
“Bu sanat bizim ailemizin bir mirası. Bu dükkanın kapanması tüm ailenin onca yıllık emeğinin de kaybolması demek. Ben bu geleneği yaşatmaya çalışıyorum. Bu dükkanın manevi değeri oldukça fazla. Her yerde değersiz eşyaların çoğaldığı bu zamanda manevi ve kültürel değeri olan bu mirası hayatta tutmaya kararlıyım.”
