UĞUR ÖZEN – KUZEY HABER AJANSI
Çiy işlemeciliği, Kırgızistan’ın geleneksel el sanatlarından biri. Bu sanat, göçebe dönemde, Kırgız halkının günlük gereksiniminden ortaya çıktı. Göçebe Kırgızlar, geleneksel ev olarak bilinen 'bozüy'ün keçe kaplamalarının düzgün durmasını sağlamak için çiy denilen ince kamışlardan yaptıkları örmeleri kullandı.
Çiy ayrıca bozüyün içinde yemek ve oturma bölümlerini ayırmak için paravan görevi de gördü. Nurbek Colbunov da çiy işlemeciliğini çağdaş sanata dönüştüren bir sanatçı. Yaklaşık 25 yıldır bu alanda çalışma yapan ressam ve heykeltraş Colbunov, geleneksel sanatlarla yakından ilgileniyor. Colbunov sanatı ve çiy işlemeciliği hakkında şu şekilde konuştu:
“Sanat, bana kalırsa tüm dünya halklarını birleştiren bir güce sahip. Bu yetenek bana ana sütü, ata kanı ile gelen bir miras. Ben bir küçük köyde doğdum ve çocukken dağlarda ve taşlarda çok gezerdim. O güzellik benim ressam olmama etkide bulundu. Daha küçükken ulusal halı ve diğer el sanatlarına ilgi duydum ve anneme yardım ederek bu konuda bilgi ve yetenek sahibi oldum. Ninemden de çok şey öğrendim. Günümüzde eskisi kadar kullanım alanı bulunmayan çiyleri duvar panosuna dönüştürüyorum. Her türlü zorluğa aldırmadan halen devam ediyorum. Bu benim hayatım, geleceğim, geçmişim ve herşeyim. "
KIRGIZLAR'IN TARİH MİRASI ESERLERİNDE
Nurbek Usta, çalışmalarında Kırgızlar'ın felsefi düşüncelerine ve tarihi miraslarına yer veriyor. Çalışmalarında peyzaj, natürmort, destanlar, ulusal fıkralar, petroglif yazıları, göçebe yaşama ilişkin düşünceleri ve geleneksel unsurlar öne çıkıyor.
Halen üzerinde çalışmakta olduğu çiğ işleme pano ise ‘Kırgız Alemi’ adını taşıyor. Bittiğinde, uzunluğu 1.6 metre eni ise 2.5 metre büyüklüğünde bir duvar panosu olacak olan çalışmanın tamamlanması için 6 ay boyunca günde ortalama 5 saat çalışması gerekiyor.
Her bir çiy, renkli ipliklerle, desene uygun sarılarak, panonun yalnızca bir çizgisini oluşturuyor ve yarım saatten fazla bir uğraş gerektiriyor. Eserlerdeki renk çeşitliliği, simgelerin anlamı ve yerleştirilmeleri göçebe kırgızların zengin kültürünü anlatıyor.
Nurbek Colbunov, memleketi olan Narın’daki Narın Nehri kıyılarından topladığı taşlara da yaşam veriyor. Sanatçının eserleri arasında Cengiz Aytmatov’un yapıtlarından ilhamla çizilmiş resimler de bulunuyor. Bişkek'teki atölyesinin başköşesinde duran “Kızıl Elma” adlı yapıtı da bunlar arasında yer alıyor.
Colbunov'un son 5 yılda ortaya çıkardığı yapıtları son olarak Gapar Aytiyev Kırgız Ulusal Görsel Sanatlar Müzesi'ndeki sergide bir araya geldi. ‘Narın Dağlarında’ adlı sergide Nurbek Colbunov’un elinden çıkan keçe halılar, çiy panolar ve resimler bulunuyor. Sergilenenler arasında, Manas Destanı, Kococaş Destanı temalı halılar göz dolduruyor.