UĞUR ÖZEN – KUZEY HABER AJANSI
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi bünyesinde Arkeoloji Müzesi kuruldu. Kırgızistan’daki kazılardan elde edilen buluntuların sergilendiği müze üniversitenin tarih ve arkeoloji bölümünün katkılarıyla oluşturuldu. Müzede erken taş döneminden günümüze uzanan sürece ait yaklaşık bin buluntu yer aldı.
Müze içinde buluntuların bir araya getirilmesi ve sergiye hazırlanması amacıyla bir laboratuar da açıldı. Eğitim amaçlı hizmet verecek müzenin ilk bölümünde taş dönemi bulguları var. Bu bölümde ayrıca milattan önce 10’uncu yüzyıllara ait taşlar ve Isık-Köl, Narın, Batken bölgelerinde yapılan kazı etkinliklerinin fotoğrafları yer alıyor.
Tunç Çağı buluntularıysa ayrı bir bölümde sergileniyor. Burada küçük taş aletlerin yanında, ok uçları, balta ve tunç çekiç örnekleri ayırdediliyor. İskitler dönemine ayrılan bölümde milattan önce 4’üncü yüzyıla tarihlenen seramik çanak-çömlekler, ve önde gelenlerin mezarlarının fotoğrafları görülebiliyor.
İLK ASIRLARDAN BULUNTULAR MÜZEDE
Müzede bir örneği gösterilen İskit asker giysisi ve yay maketi dikkat çekiyor. Müzenin diğer bir bölümünde bu bölümde arkeolojik bulgulara göre tasarlanan, 1’inci yüzyıla ait yay, sadak ve ok örnekleri de bulunuyor.
Müzede bir bölüm de Göktürklere ayrılmış durumda. 1 ve 2'inci yüzyıllara ait alanlarda yapılan kazı fotoğraflarının yanı sıra seramik buluntuların sergilendiği bu bölümde, kemikten yapılmış ok başı, Göktürk askerlerinin mezarlarında bulunan at koşumlarından parçal, balbal taş fotoğrafları yer alıyor. Müzede Karahanlılar dönemine için de özel bir kısım var.
Kırgızlar'ın ulusal ve geleneksel evi sayılan bozüy parçaları ve eşyalarından bazı örnekler de müzede mevcut. Müzenin diğer yanında henüz tam tasnif edilmemiş buluntular yer alıyor. Karahanlılar dönemine ait Arap harfleriyle yazılı taşlar, petroglifler, o döneme ait tuğla örnekleri bunlar arasında.
Müzede duvarlarda görülen panolardan biri, İran’daki Persepolis sarayının duvar kaplamalarında bulunan İskit askerlerinin birebir örneklenmiş durumunu yansıtıyor. Salonunun ortasında da Soğd dönemine ait seramik bir küp mezar ve küpün içinde de o döneme ait kemikler bulunuyor. Karahanlılar dönemine ait, taş değirmen ise çok ender bir biçimde bütün olarak elde edilmesiyle ayrı bir değer taşıyor.
