AK Parti'de genel başkan adayı Binali Yıldırım
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım (61), AK Parti'nin 3. Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 27. Başbakanı olmaya hazırlanıyor.
ERDOĞAN'LA YOLLARI BELEDİYEDE KESİŞTİ
İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun olan Yıldırım'ın yolu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken kesişti.
1955 Erzincan Refahiye doğumlu olan Yıldırım 1994-2000 yılları arasında İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi'nin Genel Müdürlüğünü yaptı.
O dönemde başlayan yol arkadaşlığı 3 Kasım 2002'de Yıldırım'ın İstanbul'dan milletvekili seçilmesiyle siyasette de devam etti.
11 YIL ULAŞTIRMA BAKANLIĞI YAPTI
Evli ve 3 çocuk babası olan Yıldırım kesintisiz 11 yıl sürecek Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine Abdullah Gül tarafından kurulan 58. hükümetle başladı. Yıldırım 59'uncu, 60'ncı ve 61'inci hükümetlerde de aynı görevi üstlendi.
İSMİ MEGA PROJELERLE ANILDI
Binali Yıldırım'ın, 18 bin kilometreye yaklaşan bölünmüş yol, 29 yeni havaalanı, Yüksek Hızlı Tren hatları, Marmaray, Avrasya Tüneli, 3. Boğaz Köprüsü, İzmit Körfez Geçişi Köprüsü ve İstanbul Üçüncü Havaalanı görev süresinde imza attığı büyük projelerden bazıları oldu.
Yıldırım siyasi kariyerinin büyük bölümünde Ulaştırma Bakanlığı yaptı ama bakanlığa 2014 yerel seçimi için ara verdi, belediye başkanı adayı oldu.
CHP'nin kalesi İzmir'in Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için yarıştı. AK Parti'nin İzmir'deki oy oranını yüzde 30'dan yüzde 36'ya yükseltti ancak seçimi kazanamadı.
2014 yerel seçiminin ardından bakanlığa dönmedi ama Recep Tayyip Erdoğan ile hem başbakanlığı hem de cumhurbaşkanlığı döneminde yakın mesaisine danışman olarak devam etti.
Siyasi hayatının büyük bölümünde projelerle gündemde olan Yıldırım, partideki ağırlığını ise Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen ardından hissettirdi.
Binali Yıldırım, Erdoğan'ın genel başkanlık görevi için kimi işaret edeceği merakle beklenirken kulislerde adı ön plana çıkan isimlerden biriydi.
AK Parti'de genel başkanlık için yapılan istişarelerde adı hep Ahmet Davutoğlu'yla birlikte anıldı. Partide yapılan temayül yoklamasında Davutoğlu'dan daha fazla oy almasına rağmen 21 Ağustos 2014'te açıklanan isim Ahmet Davutoğlu oldu.
Yıldırım 3 dönem kuralı nedeniyle 7 Haziran'da aday olamadı. Ancak AK Parti'nin 12 Eylül 2015'teki olağan kongresinde yaşanan MKYK liste tartışmasında ismi bir kez daha ön plana çıktı. Bu kez genel başkan adayı olarak. Kongreye saatler kala kriz listede önemli değişikler yapılmasıyla çözüldü. Yıldırım aday olmadı.
1 KASIM SONRASI YENİDEN BAKAN
1 Kasım'daki seçimde yeniden aday oldu. 64. hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirileceği konuşulsa da yeniden Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna oturdu.
AK PARTİ'DE YENİ DÖNEM
Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde Beştepe'yle Çankaya Köşkü arasında yaşanan her fikir ayrılığında AK Parti kulislerinde Binali Yıldırım'ın ismi konuşuldu ve Ahmet Davutoğlu'nun MKYK'da yaşanan yetki devrinden sonra aldığı ayrılık kararıyla gözler yeniden Yıldırım'a çevrildi.
Yıldırım partide yapılan temayül yoklamalarında ilk sırada yer aldı. Binali Yıldırım 19 Mayıs'ta partinin üçüncü genel başkanı olmak üzere tek aday olarak gösterildi.
AK Parti'de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakma kararından sonra genel başkanlığa aday gösterilen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 11 yılı aşan bakanlık görevinde çalışkan ve başarılı bir isim olarak öne çıktı.
Türkiye'de en uzun süre Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yapan Yıldırım, yaklaşık 255 milyar liralık yatırıma imza attı. Yüksek hızlı tren, Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Boğazı'na 3. Köprü, İstanbul-İzmir Otoyolu ve İzmit Körfez Geçişi Köprüsü gibi mega projeleri hayata geçiren Yıldırım'ın icraatleri, AK Parti'nin sloganı haline gelen "Hayaldi gerçek oldu" denilen projelerin büyük bir bölümünü oluşturdu.
Türkiye'yi mobil iletişimde 4,5G teknolojisiyle tanıştıran Yıldırım'ın "yolları böldük gönülleri birleştirdik", "havayolunu halkın yolu yaptık" sözleri rakamlara da yansıdı. 24 bin 280 kilometre bölünmüş yol hizmete girdi, aktif havalimanı sayısı 26'dan 55'e, 34,4 milyon olan yolcu sayısı da 182 milyona ulaştı.
ÇOCUKKEN EN BÜYÜK HAYALİ UÇAKLARI SEYRETMEKTİ
Yıldırım, Erzincan Refahiye’ye bağlı Kayı Köyü'nde 20 Aralık 1955'te Dursun Bey ve Bahar Hanım'ın 7 çocuğunun ikincisi olarak dünyaya geldi. Binali Yıldırım, 16 yaşındayken, 38 yaşındaki annesini kaybetti. Yıldırım'ın çocuk yaşlardaki en büyük zevki tarlalara uzanıp, gökyüzünden geçen uçakları seyretmek ve "Acaba bir gün ben de binebilir miyim, uçmak nasıl bir şeydir"in hayalini kurmaktı.
Tarlada yardımcı olması için sık sık kendisini okuldan alan babası, Yıldırım'ın öğretmeninin "Dursun Bey, bu çocuk iyi okuyor. Bırak da okusun. Dersten alma artık" sözleri üzerine öğrenimine devam etsin diye Yıldırım'ı İstanbul'da yaşayan dedesinin yanına gönderdi.
Daha önce yalnızca haritadan gördüğü denizle İstanbul'da tanışan Yıldırım, 1970'te Piri Reis Ortaokulu'nu, 1973 yılında Kasımpaşa Lisesi'ni bitirdi. Ailesi doktor olmasını isteyen Yıldırım'ın hayali makine mühendisliğiydi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümüne girmek isteyen ve fakültenin öğrenci işlerinde kayıt için bekleyen Yıldırım'a sıra geldiğinde kayıtlar doldu. Durumu fark eden üniversiteden bir hocanın, Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesini tercih etmesinin onun için iyi olacağını, birçok dersin makine mühendisliğiyle aynı olduğunu söylemesi üzerine Yıldırım, bu bölüme kayıt yaptırdı.
Mezuniyet sonrası aynı bölümde yüksek lisans yapan Yıldırım, daha sonra İsveç'te bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütüne (IMO) ait Dünya Denizcilik Üniversitesinde Denizde Can ve Mal Güvenliği konusunda ihtisas eğitimi aldı. Yıldırım, öğretmen Semiha Hanım ile 1975'te evlendi.
Bu evlilikten Bülent, Erkam ve Büşra isminde 3 çocuğu dünyaya gelen Yıldırım, askerliğini 1980-81'de denizci yedek subay olarak yaptı.
Yıldırım, kamu alanında ilk deneyim olarak 1978-1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.
Buradaki çalışmaları sırasında genç bir siyasetçi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştı. Erdoğan, çalışkan ve proje üreten bu genç mühendisten çok etkilenmişti. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda Binali Yıldırım'ı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmelerine (İDO) Genel Müdür olarak atadı.
Yıldırım, 1994-2000'de yürüttüğü bu görev sırasında, İstanbul'da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde önemli projelere imza attı ve İDO’nun alanında dünyanın en büyük şirketleri arasında yer almasını sağladı. Yıldırım, 1999'da deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası SKAL Kulübünce verilen Kalite Ödülü'ne layık görüldü.
Erdoğan ile AK Parti'nin kuruluş aşamasında görev alan Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra AK Parti İstanbul Milletvekili ve Ulaştırma Bakanı oldu.
Yıldırım, 58 ve 59, 60, 61, 62 ve 64'üncü hükümetler döneminde sürdüğü toplam 11 yıllık Ulaştırma Bakanlığı göreviyle Cumhuriyet tarihinin en uzun süre Ulaştırma Bakanlığı yapan ismi oldu.
AK Parti'nin "3 dönem kuralı" nedeniyle 7 Haziran genel seçiminde aday olamayan Yıldırım, 26. Dönem'de AK Parti'den İzmir Milletvekili olarak Meclis'e girdi ve 64. Hükümet'te yeniden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine getirildi.
AZ KONUŞUR SOYADIM GİBİ İŞ YAPARIM
Ulaşım ve bilişimle ilgili yıllardır çözüm bekleyen pek çok sorun Yıldırım'ın döneminde çözüme kavuştu ya da çözüm aşamasına geldi. Hızlı trenden, Marmaray’a, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden, İstanbul'a üçüncü havalimanı yapılmasına, İzmit Körfez Geçişi Köprüsü'nden, Avrasya Tüneli'ne kadar pek çok proje, Yıldırım'ın bakanlığı döneminde hayata geçirildi veya temelleri atıldı.
Sakin, çalışkan ve esprili kişiliği ile tanınan Yıldırım, kendisini "Az konuşur, soyadım gibi iş yaparım" şeklinde tanımlıyor.
En sevdiği tiyatro sanatçısı Nejat Uygur olan Yıldırım'ın yakın arkadaşları, gençliğinde en iyi yaptığı yemeğin karnıyarık olduğu anlatılıyor.
Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek'ten etkilenen, Yunus Emre ve Mevlana hayranı Yıldırım'ın en sevdiği ozan olan Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” türküsünü dilinden düşürmediği ifade ediliyor. Yürüyüş ve yüzmeden vazgeçemeyen Yıldırım'ın uzun yolda araba kullanmayı bir dinlenme vesilesi olarak gördüğü belirtiliyor.
Yıldırım, iyi derecede İngilizce biliyor.