Erdoğan'dan operasyonlarla ilgili Çin seyahati öncesi bir açıklama yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Kalleşçe saldırılarda şehit verdiğimiz tüm güvenlik görevlilerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Malazgirt saldırısında şehit olan binbaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Eşine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Seçim öncesinden beri teröristlerin alçakça kalleşçe saldırılarından şehit verdiğimiz tüm askerlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti terörü destekleyen herkesten de şehitlerimizin kanının hesabının sorma hesabına sahiptir. Geri adım atılmayacaktır, bu bir süreçtir ve aynı kararlılıkla devam edecektir. Elinde silahı veya molotofu olan herkes önce güvenlik güçlerimizden ardından adli makamlardan gerekli cevabı alacaktır.
Milletimizin sabrını zorlayan bu hainlere hakkettikleri karşılığı vereceğiz. Türkiye amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içerisine giren her türlü paralel yapılanmayla mücadele etme gücüne sahiptir.
Eş zamanlı olarak gerek DEAŞ ile gerek diğer terör örgütleriyle yapılan mücadele, bu ülkenin basit bir itibar mücadelesi değildir. Milletimizin huzuruna kast edenlere karşı devletin üzerine düşeni yerine getirme mücadelesidir.
İç Güvenlik Yasası kitapların arasında kalması için yapılmamıştır ve bunlar uygulamaya girecektir. Eğer uygulamada sıkıntı varsa, o zaman uygulayıcıların kendilerini test etmeleri gerekmektedir. Nerede olursa olsun, bu ülkenin her santimetresinde devlet vardır ve devlet bu varlığını ortaya koyacaktır. Süreç, şuanda başlamıştır ve bu süreç herhangi bir rehavete fırsat vermeden devam edecektir.
NATO toplantısı
Bu günler aynı zamanda dostlarımızı tanımanın da tefrik edildiği günlerdir. Bizler tüm devlet başkanlarıyla, hükümet başkanlarıyla, bakanlarımızın kurduğu irtibatlarla kendilerine her şeyi çok açık net anlatıyoruz. Sağ olsun dostlar gerekli açıklamayı kararlı şekilde yapıyorlar. Bugün biliyorsunuz NATO'nun da toplantısı var. NATO'nun, üzerine düşen neyse bu adımı atmaya hazır olduğunu beyan edeceğine inanıyorum.
"Terör örgütünün uzantısı parti, örgütü sahiplenmenin gayreti içinde"
Türkiye'de şuanda terör örgütünün uzantısı olan siyasi partinin, bu örgüte karşı bir tavrını duydunuz mu? Tam aksine onları sahiplenmenin gayreti içinde olmuştur. Bütün dezenformasyonlara karşı gerek sayın Başbakan, gerek ben hükümet başkanlarını, devlet başkanlarını bilgilendirdik, bilgilendiriyoruz. Görüşmeler yaptığımız devlet başkanları da sağ olsunlar açıklamalarını yaptılar, "Bizler Türkiye'nin yanındayız" diyorlar.
Çözüm süreci istismar edildi
Çözüm sürecinin başlangıcına bakalım. Demokratik açılım olarak biz bu süreci başlattık ve bu hükümetimizin samimi niyetiydi. Mesafe aldıkça olayı milli birlik ve kardeşlik projesi olarak geliştirdik. Akil insanlar çalışması başlattık. Anadolu'nun dört bir yanına her düşünceden temsilci göndererek Anadolu'nun nabzını aldık. Son yerel seçimlerine girerken bir şey gördük. Çözüm sürecinin istismarını gördük. Çözüm süreci maalesef karşılığını bulmadı. Bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük.
Bu hasarla birlikte artık ortada bir gerçek var, bu ülkede milli birliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek öyle zannediyorum ki mümkün değil. Olması gereken milli birliktir. Bu kardeşlik zaten çözüm sürecinin çok çok önünde olan bir başlıktır. Bununla bu ülkede 78 milyon vatan evladı bugüne kadar verilmiş haklar neyse, bu hakları kullanacaktır. Burada zaten geri adım söz konusu değildir. Bu ülkede ret politikalarını ayakları altına alan iktidar iktidarımızdır. Bu süreç aynen devam etmektedir. Ama sandıklar silahların üzerinde işlev görmeye kalkarsa bunun adı demokrasi olmaz. Biz demokrasinin, aklıselimin egemen olduğu bir ortamda egemen olacağına inanıyoruz.